ibrahim’i, içindeki putları devirmeye çağıran, 40 yıllık hanımına kunâla diye seslenerek bizi bir sevda türküsünün içerisine çeken, cüneyd’in cübbesinden, nûrusiyâh’a ağlayağışına, tahtadan yaptığı adam’lardan, nedircik yavruları’na kadar geniş bir imge dünyasının içerisinde yaşar, asaf halet. ders kitapları onu, “mistik şair” diye kestirip atar. ancak asaf hâlet’in o derece geniş bir şiir evreni vardır ki, bu dar tanımı tamamıyla reddeder.
asaf hâlet, bir aşk adamı. aynı zamanda tasavvuf bilen, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı bir kültür bekçisi. onun şiirinde; mevlânâ’yı da, şeyh galib’i de görebilirsiniz. bunun yanında; fransızca, farsça bilen, çeviriler yapan bir modern çağ şairidir asaf hâlet. batı edebiyatını iyi bilmesinin yanında, doğu edebiyatını ve folklörünü de çok iyi tanır. üzerinde durulması gereken bir yönü de vardır ki, o da mûsikî bilgisidir. /asaf hâlet’in, *selim-i salis’in köşkünde doğduğunu işitmiştik, tarih kayıtları ise onun 1907’de istanbul’da vücûd bulduğunu söyler bizlere.
son dönemde, özel sayılarla tekrar anılmaya ve sesi duyulmaya başlandı. biz de bu yazımızda kısaca asaf amca’mızı anmak istedik. ardından da o pek meş'ur şiiriyle yazımızı sonlandırıyoruz.
ibrâhim
ibrâhîm
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrâhîm
güneşi evime sokan kim
asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrâhîm gönlümü put sanıp da kıran kim
| asaf hâlet çelebi
* nûrusiyâh şiirinde geçmektedir.
No comments:
Post a Comment